Category: anasayfa-ana-hizmetler

  • Yoga

    Yoga

    Yoga kökenleri binlerce yıl öncesine dayanan, zihin, beden ve ruh birlikteliğini dikkate alan ve bizi gerçek doğamızla buluşturmayı amaçlayan spiritüel bir uygulamadır. Geleneksel yoga zihin ve egoyu aşmak anlamına gelen “aydınlanmanın” veya “varoluş rüyasından uyanmanın” anahtarını vermeyi amaçlar. Fizik beden üzerinde yapılan uygulamaların enerjik beden üzerindeki etkileri ile yoga, gerçek benliğimizle tanışmamıza, kim olduğumuzu, yaşam amacımızı ve yaşamın kendisini anlamaya başlamamıza yardımcı olur.

    Yoga ruhla ilgilidir

    Bu nedenle yoga esnek olup olmamakla, fiziksel bedenle, yaşla, cinsiyetle, dinle ilgili değildir. Yoga ruhla ilgilidir. Ruhun meyvelerini sunabilmesi için ise zihnin ve fizik bedenin kısıtlarından kurtulmak, enerjik bedene ulaşmak ve bu bedeni arındırmak gerekir. Bu amaçla yoga etik ve toplumsal disiplinler, nefes çalışmaları, fiziksel uygulamalar (enerji kilitleri, arınma çalışmaları vb), konsantrasyon ve meditasyon gibi araçlardan faydalanan oldukça kapsamlı kadim bir sistemdir.

    Bizlerin çoğunlukla yoga deyince aklımıza gelen ve aşağı bakan köpek, yukarı bakan köpek, üçgen vb. pozlardan oluşan rahatlama ve esneme egzersizleri olarak görünen yoga pozları ise aslında yoganın ortaya çıkışından binlerce yıl sonra Hatha Yoga Pradipika adlı eser ile yoga literatürüne girmiştir. Bu hareketlerin amacı da yoganın nihai amacı olan “moksha” yani ruhun özgürleşmesi için bedeni meditasyon oturuşuna hazırlamaktır çünkü modern yaşamın getirdiği kısıtlar enerjinin tıkanmasına neden olmakta ve bu da fizik bedende uzun süreli oturmayı engelleyen ağrı ve rahatsızlıklar olarak ortaya çıkmaktadır.

    Yoganın faydaları nelerdir?

    Yoga sistemine sonradan dahil olsa da bu pozlarla beraber yapılan nefes pratikleri ve meditasyonların etkisiyle;

    • Zihin-beden-nefes bütünlüğü sağlanarak farkındalık artar
    • Sinir sistemi gevşer, kişi sakinleşir
    • Kan dolaşımı hızlanır, kaslar esner, eklemlerdeki sürtünme azalır, iç salgı bezlerinin faaliyeti artar
    • Duruşlarda uzun süre kalınmasıyla bağ doku uyarılır, canlanır, kronik ağrılar azalır
    • Omurga esnekliği artar
    • Zayıf kasların güçlenmesini, gergin kasların esnemesini sağlayarak duruş bozukluklarının giderilmesine yardımcı olur
    • Nefes çalışmaları, stresin azaltılmasına yardımcı olmasının yanı sıra solunum sisteminin gelişmesine yardımcı olur
    • Kişinin kendisi, çevresi ve dünyayla olan bağlantısı güçlenir.
    • Stres koşullarına olan dayanıklılık artar

    Yoga Katlanılmayanı Tedavi Etmeyi, Tedavi Edilemeyene De Katlanmayı Öğretir. Nefes Aldığında Tanrının Gücünü İçine Alırsın, Nefes Verdiğinde Dünyaya Hizmet Edersin. Yoga Bilincin Ruhla Birliğidir.

  • Meditasyon

    Meditasyon

    Modern Yaşamda Meditasyon

    Modern yaşamda meditasyon çalışmaları daha çok zihni sessizleştirmek, odaklanmak, sakinleşmek vb amaçlarla uygulanmaktadır. Ve en çok karşımıza çıkan kavram ise mindfulness yani “açık, nazik, yargısız dikkat”tir. Tüm geleneksel meditasyon çalışmalarının temelini oluşturan mindfulness, olumlu ya da olumsuz herhangi bir yargıya kapılmadan, sadece yaşanılan andaki deneyimin içinde farkındalıkla kalmayı ifade eder.

    Günümüzde Mindfulness kavramının yaygınlaşmasını sağlayan en önemli araştırmacılardan biri Amerika’lı emekli tıp profesörü, Massachusetts Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde iki önemli merkezin kurucusu olan Jon Kabat-Zinn (1944 -)’dir. Philip Kapleau, Thich Nhat Hanh ve Seung Sahn gibi Zen üstadları ile yaptığı çalışmalar ve kişisel yoga pratiği sayesinde öğretilerin bilimsel bulgularla bütünleştirmiştir. Kabat- Zinn’e göre mindfulness; “Açık, nazik ve yargısız bir şekilde dikkati kasıtlı olarak yönlendirme sonucunda ortaya çıkan farkındalık” halidir.

    Günlük Yaşamda Farkındalık

    Zihin sürekli düşünce yaratır, zihni susturmak mümkün değildir. Ancak, zihne gelen düşünceleri fark ederek, onların vücutta yarattığı hisleri 5 duyu ile fark ederek, hemen ‘gerilime’ kapılmadan o düşünceleri fark etmek mümkün hale gelir.

    İşte mindfulness ile yoga pratiklerinde ve meditasyon çalışmalarında zihin bu yönde eğitilir ve aynı spor salonlarında yapılan ağırlık çalışmalarında kas gücünün artması gibi, zihne gelen düşüncelere kapılmama ‘dayanıklılığı’ da artar.

    Ve zaman içinde kişi sadece meditasyon sırasında seansında değil, günlük hayatta da açık, nazik, şefkatli ve yargısız olmaya başlar. Ve öfke, gerginlik, endişe, korku gibi duygular yerini daha olumlu duygulara bırakır. Çünkü sanılanının aksine, nöroplastisite özelliğinden dolayı beynin yapısı değişmektedir.

    Yoga Öğretisinde Meditasyon

    Kadim yoga öğretisinde ise nihai amaç meditasyon yoluyla sonsuz olanın bilgisine ulaşmaktır. Özgürleşme (moksha), aydınlanma (nirvana), erme ya da yoga felsefesindeki adıyla samadhi denilen “mutlak mutluluk” haline ulaşmak için uygulanması gereken adımları sistematik olarak tanımlayan ilk kişi Patanjali’dir. 4. yy’da Patanjali tarafından yazılan Yoga Sutra’larda tanımlanan 8 adım meditasyon yoluyla zihindeki yanılgıları ortadan kaldırmanın basamaklarını sunar. Bu 8 basamaktan ilk ikisinde çevreyle ilişkilerin düzenlenmesi ve kişisel disiplinler oluşturulması için “yama” yani toplumsal disiplinler ve “niyama”lar yani bireysel disiplinler uygulanır. Daha sonra meditasyon oturuşları, nefes çalışmaları ile meditasyon aşamaları olan pratyahara-dhyana-dharana (duyuların kaldırılması, odaklanma ve konsantrasyon) aşamaları gelir. Patanjali yoga sutralara göre kişiler bu basamakların izlenmesi yoluyla zihinlerini sessizlik ve odaklanma, kendilerini de öz-farkındalık konusunda eğiterek 8 basamakta samadhi’ye ulaşabilirler.

    Meditasyon kendinden geçmeye, manevi mutluluk ya da huzura ulaşmaya çalışmak olmadığı gibi daha iyi bir insan olmaya çalışmak da değildir. Basitçe zihin oyunlarını, kendi aldatmacalarımızı, gizli korku ve beklentilerimizi ortaya çıkarıp, onları geri alabileceğimiz alanı yaratmaktır

  • Ayurveda

    Ayurveda

    Geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan ve yaşam (ayur) ve bilgi (veda) anlamına gelen iki kelimenin birleşiminden oluşan uzun yaşam bilgisi Ayurveda kökenlerini Hindistan’dan alan en eski doğal tıp sistemlerinden biridir. Ayurveda’ya göre sağlık kavramı bizim bugün anladığımız şekliyle bir hastalığımızın olmadığı durumlardan çok daha fazlasını ifade eder. Kadim Ayurveda metinlerinde yer aldığı şekliyle sağlık, zihin-beden-ruh bütünlüğünün içsel olarak sağlanması ve bu bütünlüğün yaşadığımız çevreden gelen dışsal faktörlerle uyumlanması ile elde edildiği dinamik bir süreçtir.

    Ayurveda’nın en temel yaklaşımlarından biri olan 5 element teorisine göre organik ve inorganik (canlı ve cansız) tüm maddeler hava, toprak, ateş, su ve boşluk (hayır tahta değil 🙂 olmak üzere 5 elementten oluşur. Elbette doğanın birer parçası olan bizlerde de bu 5 element bulunmaktadır. Bu 5 element her yerde, her şeyde ve her birimizde farklı oranlarda bir araya gelerek 3 temel enerjiye dönüşür: Vata, Pitta ve Kapha. Hava ve boşluk elementleri Vata’yı, ateş ve su elementleri Pitta’yı, toprak ve su elementleri ise ve Kapha’yı oluşturur.

    Doshalar: Ayurveda’ya Göre Mizacımız

    Dosha olarak adlandırılan bu 3 enerji kuvveti her bir hücremiz, dokumuz ve organımızda bulunmaktadır. Fiziksel ve psikolojik beden işleyişimizin yönetilmesinden sorumlu olan bu üç dosha yemek seçimlerimizden insanlarla ilişki kurma biçimlerimize kadar birçok bireysel farklılık ve tercihimizin de sorumlusudur. Ayurveda’ya göre bizleri ‘biricik ve eşsiz’ kılan da bu enerji kuvvetlerinin her birimizde bulunan farklı oranlarıdır.

    Ayurveda’ya göre sağlık da bu doshaların dengede olmasına bağlıdır. İçsel doğamız sürekli olarak dışsal doğa ile bir etkileşim halinde olup, bizi etkileyen faktörler ve üzerimizde yarattığı etkiler arasında direk bir bağlantı bulunmaktadır. İçsel ve dışsal doğa birbiriyle uyumluyken denge (sağlık) durumu sağlanır, uyum ortadan kaybolduğunda ise dengesizlik (hastalık) ortaya çıkar. O nedenle Ayurveda’ya göre dengeli ve mutlu bir yaşam, kişinin doğa ile uyumlu biçimde kendi mizacını dikkate alarak yaptığı seçimler ile elde edilir ve sürdürülür.

    Ayurvedaya göre sağlık üzerinde etkili olan en önemli etmenler beslenme, egzersiz, yaş, mevsimler, zihinsel ve duygusal faktörler, duyuların yanlış ve fazla kullanımı ve kendi içsel bilgemize bilerek veya bilmeyerek yaptığımız ihanetlerdir.

    Ayurvedik Yaşam Danışmanlığı (Tek Seans) hakkında bilgi almak için tıklayınız

    Randevu talepleriniz için lütfen iletişim formunu doldurun